Cengiz Çandar: Devlet Bahçeli olmadan süreç olmazdı
DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Cengiz Çandar, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada PKK'nın fesih kararını değerlendirerek yaşanan gelişmeyi tarihi bir dönüm noktası olarak nitelendirdi.

Çandar, 40 yılı aşkın süredir devam eden şiddet ortamının sona erdiğini belirterek bu sürecin Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat tarihinde yaptığı barış ve demokratik toplum çağrısıyla mümkün hale geldiğini ifade etti.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim'de Abdullah Öcalan’a çağrıda bulunduğunu hatırlatan Çandar, ertesi gün DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Ömer Öcalan’ın İmralı Adası’na giderek görüşme gerçekleştirdiğini ve Öcalan’ın şiddetin siyaset ve hukuk zeminine çekilmesine hazır olduğunu ifade ettiğini söyledi. Çandar, bu sürecin ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 10 Nisan’daki desteğiyle hayata geçirilebildiğini ve aynı zamanda Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile muhalefet liderlerinin katkılarıyla mümkün olduğunu belirtti. Devlet Bahçeli’nin bu süreçte adeta bir emniyet supabı işlevi gördüğünü vurgulayan Çandar, bu gelişmenin kalıcı hale gelebilmesi için Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin sürece müdahil olması gerektiğini dile getirdi.
Konuşmasında toplumun kullandığı dile dikkat etmesi gerektiğini söyleyen Çandar, geçmişin acılarının esiri olunmaması gerektiğini, ancak o acıların yol gösterici olabileceğini ifade etti. 2017 yılında Batman’ın Kozluk ilçesinde PKK tarafından düzenlenen saldırıda hayatını kaybeden öğretmen Şenay Aybüke Yalçın ile 2015’te Şırnak’ta cenazesi günlerce sokakta kalan Taybet İnan’ı anarak hem devletin hem örgütün yol açtığı trajedilere vurgu yaptı. Bu iki ismin unutulmaması gerektiğini, bir daha benzer acıların yaşanmaması için barışın toplumun ortak hedefi olması gerektiğini söyledi.
Çandar, konuşmasının sonunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP lideri Devlet Bahçeli, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu ve Abdullah Öcalan gibi bu sürece katkı sunan isimlerin tarihte hayırla yad edileceğini belirtti. Türkiye’nin barış ve demokrasi yürüyüşünde birlikte saf tutan herkesin bu tarihsel adımda önemli bir rolü olduğunu vurguladı.