Binali Yıldırım Anjiyo Operasyonu Geçirdi
Türkiye Cumhuriyeti’nin son başbakanı olan Binali Yıldırım, İstanbul’un Kartal ilçesinde bir hastanede anjiyo operasyonu geçirdi.

Türkiye Cumhuriyeti’nin son başbakanı ve Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallar Heyeti Başkanı Binali Yıldırım, Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde anjiyo operasyonu geçirdi.

Yapılan operasyon kapsamında Yıldırım’a 4 stent takıldığı öğrenildi.
Başarılı geçen müdahale sonrası Yıldırım’ın sağlık durumunun iyi olduğu, ancak henüz taburcu edilmediği bildirildi.

Sağlık Durumu Takip Ediliyor
Hastane yetkilileri, Binali Yıldırım’ın genel durumunun iyi olduğunu ve sağlık ekibinin gözetimi altında tutulmaya devam ettiğini belirtti.

Binali Yıldırım; Erzincan Refahiye’de 20 Aralık 1955’te Dursun Bey ile Bahar Hanım'ın yedi çocuğundan ikincisi olarak dünyaya geldi.
ALEVİLERDEN ADIYLA OY İSTEDİ: ADIMDA ALİ VAR
Ali adını, Alevi komşuları verdi. AKP’den İstanbul adayı olduğu süreçte Alevilerden bu bilgiyi kullanarak oy istedi: “Adımı, Alevi komşumuz koydu. Adımda Ali var.”
Orta okulu 1970 yılında Piri Reis Ortaokulunda, lise öğrenimini 1973 yılında Kasımpaşa Lisesinde tamamladı ve İstanbul Teknik Üniversitesi Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi'nden mezun oldu ve aynı bölümde yüksek lisans yaptı.
BİNALİ YILDIRIM’IN DA YOLU MİLLİ TÜRK TALEBE BİRLİĞİNDEN GEÇTİ
Yıldırım, üniversite eğitiminde Milli Türk Talebe Birliği (MTTB) faaliyetlerinde yer aldı. AKP’nin kurucu kadroları arasında yer alan ve Cumhurbaşkanlığı dahil devletin üst kademelerinde görev alan pek çok isim, ABD’nin Soğuk Savaş politikalarının bir ürünü olan “Komünizmle Mücadele” konseptine uygun hareket eden MTTB üyeliği yapmıştı. Yıldırım, 18 Haziran 2019 tarihinde Milli Gazete'ye gerçekleştirdiği ziyarette MTTB ile ilgili şu ifadeleri kullandı: “Teknik üniversitenin çok aşırı sol fraksiyonların hakim olduğu bir dönemde biz kendi fakültemizde bu derneği mezun oluncaya kadar muhafaza ettik. Orada beş arkadaş bunlara karşı bir mücadele verdik. MTTB'yi kurduk. Bu dava bugünlere kolay gelmedi. Milli Görüş bu işin gözdesidir, köküdür. Bugün dal budak sarmışsa bir Tayyip Erdoğan varsa bir Binali Yıldırım varsa bu misyonun sayesinde var.”
ERDOĞAN İLE YOLLARININ KESİŞMESİ
Yıldırım, 1994 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı olan ve yeni yeni kadro kurmaya başlayan Recep Tayyip Erdoğan’ın kadrosuna dahil oldu. Bu çerçevede İstanbul Deniz Otobüsleri (İDO) Genel Müdürlüğü görevine getirilen Yıldırım, bu görevi 1994’ten 2000 yılına kadar sürdürdü.
BİNALİ YILDIRIM, BAŞINDA OLDUĞU İDO’YA AKRABALARINI ALDI
İDO’nun başında bulunan Yıldırım, bu tarihlerde İDO’a pek çok akrabasını aldı. 2000 yılında Ali Müfit Gürtuna tarafından İDO’nun büfelerini akrabalarına dağıttığı, evrakta sahtecilik yaptığı gerekçeleriyle görevden alındı. İDO sürecinin detaylarına şu linkten ulaşılabilir.
"Yıldırım, 1999'da büfeleri akrabasına dağıttığı için görevden alındı"
AKP KURUCULARI ARASINDA YER ALDI VE BAKANLIK KOLTUĞUNA OTURDU
Bu dönemdeki Erdoğan ile ilişkileri yoğun bir şekilde devam etti ve 14 Ağustos 2001 tarihinde kurulan AKP’ye katıldı, kurucu üyeler arasında yer aldı. 2002’deki seçimlerde AKP’de milletvekili oldu. 2002-2013 ve 2015–2016 yılları arasında Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı olarak görevlendirildi.
TARTIŞMALI ULAŞTIRMA BAKANLIĞI DÖNEMİ
Cumhuriyet tarihinde Ulaştırma Bakanlığı görevinde en uzun süre oturan bakan olan Yıldırım, görev süresi boyunca facialarla ve yolsuzluklarla anıldı.
Yıldırım’ın bakanlığı dönemindeki ilk olay Pamukova tren kazası oldu. Eksikliklere rağmen başlatılan hızlı tren seferleri Pamukova’da 41 yolcunun hayatını kaybetmesiyle sonuçlandı. Kaza sonrasında Yıldırım sorumluluğu olduğu yönündeki eleştirilere “Ben çok rahatım. O direksiyonu ben kullanmıyorum ki kardeşim..." diyerek cevap verdi. stifa etmesi gerektiği yolundaki eleştiri ve talepleri "Zorlama yorum" olarak niteledi.
Göreve başlamasıyla beraber çok tartışılan Avrasya Tüneli, Osmangazi Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Ilgaz 15 Temmuz İstiklâl Tüneli, Ankara Yeni Hızlı Tren Garı Açılışı gibi projelerin de açılışını yaptı. Ancak tüm bunlar tartışmaları da beraberinde getirdi.
“HAVUZ KOORDİNATÖRÜ” İDDİASI VE KILIÇDAROĞLU’NUN “BİNALİ DEĞİL MİLYON ALİ” SÖZLERİ
Binali Yıldırım, daha sonra AKP iktidarı tarafından ‘darbe’ olarak adlandırılan 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonunda adı geçen isimlerden biriydi. Devlet ihalelerini almak isteyen kişilerden para toplandığı, bu paraların bir havuzda biriktirildiği ve bu ‘havuz’u idare eden kişinin de Binali Yıldırım olduğu o dönem ileri sürülmüştü.
Rafa kaldırılan fezlekede, AKP’nin Sabah-Atv’yi ihale karşılığında patronlara aldırarak yandaş medya oluşturma operasyonu ayrıntılarıyla anlatılırken, ‘örgüt lideri’ olarak da Binali Yıldırım gösterilmişti. Yıldırım, ‘aldığı talimat üzerine patronlardan yüksek miktarda para toplamak ve ihaleye fesat karıştırmakla’ suçlandı.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu 2014'te ortaya çıkan Sabah-ATV’nin satışıyla ilgili hazırlanan fezlekeyi TBMM kürsüsünden göstermiş ve “Binali Yıldırım rakamlar büyük. Binali dersek yanlış olur, Milyon Ali dememiz lazım. Milyon Ali devreye giriyor, herkesten 10 bin 20 bin değil, milyonlar istiyor” ifadelerini kullanmıştı.

İPTAL EDİLEN 31 MART SEÇİM SÜRECİ
Şubat 2019'da bu görevinden istifa ederek 2019 Türkiye yerel seçimlerinde İstanbul belediye başkanı adayı oldu. İstanbul seçiminin yapıldığı 31 Mart gecesi saat 23.20 sularında Binali Yıldırım, sayım sonuçları devam ederken “seçimi kazandık” diyerek erken zaferini ilan etti.
Eş zamanlı olarak da sayım sonuçlarını veren Anadolu Ajansı (AA) sessizliğe büründü ve veri akışını durdurdu. 31 Mart'ı 1 Nisan'a bağlayan saatlerde Binali Yıldırım, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'le bir toplantı yaptı. Bu toplantının içeriği halen bilinmiyor.
Aynı gece Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Yıldırım'ın açıklamasının aksine Ankara ve İstanbul'daki sonuçları kabul eden bir "balkon konuşması" yaptı. Sabah saatlerinde YSK Başkanı Sadi Güven, İmamoğlu'nun Yıldırım'ın önünde olduğunu ilan eden ilk resmi görevli oldu. Bu açıklama sonrası AA da verilerini güncelledi. Ancak bu kez AKP'den sonuçlara itiraz edileceği açıklaması geldi. Bir sonraki aşamada ise "Oyların çalındığı" iddia edilmeye başlandı.
AKP, 7 Nisan Pazar günü tüm oyların yeniden sayılması için YSK'ye başvurdu. Pazartesi günü ise Erdoğan açıklama yaptı ve "Tüm seçimlerde usulsüzlük var" dedi. Sonraki günlerde de “oyları çaldılar” dedi. Devlet Bahçeli ve iktidar yetkilileri Büyükçekmece iddialarını dile getirerek, seçimlerin yenilenmesi gerektiği yönünde açıklamalar yaptı. AKP 9 Nisan'da Büyükçekmece'deki seçimlerin yenilenmesi için başvuruda bulundu.
15 Nisan günü de Binali Yıldırım seçimler 'murdar' ilan etti. Maltepe'deki sayım işlemlerinin bitmesinin ardından 17 Nisan günü İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 17 günlük mücadelenin ardından mazbatasını aldı. 31 Mart seçimlerinde Ekrem İmamoğlu için 4 milyon 169 bin 765, AKP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım için 4 milyon 156 bin 36 oy kullanıldı.