Behçet Necatigil kimdir?
16 Nisan 1916 doğumlu olan Behçet Necatigil, Türk şair, yazar, çevirmen ve edebiyat öğretmenidir. Modern Türk şiirinin önemli isimlerinden biri olarak kabul edilir. Behçet Necatigil'in adı Ankara Sincan'daki bir caddede yaşatılıyor.

Behçet Necatigil, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun olmuş, uzun yıllar çeşitli liselerde öğretmenlik yapmıştır. Şiirlerinde genellikle bireyin iç dünyası, yalnızlık, aile, ev yaşamı ve İstanbul gibi temaları işlemiştir. Sade, yalın ama derin bir üsluba sahiptir.
BAŞLICA ESERLERİ
ŞİİR:
Kapalı Çarşı (1945), Çevre (1951), Eski Toprak (1956), Yaz Dönemi (1963), Kareler ve Sayfalar (1975).
DİĞER:
Radyo oyunları, çeviriler ve Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü gibi önemli bir başvuru eseri.
Behçet Necatigil, İkinci Yeni şiir hareketine mesafeli durmuş, kendine özgü bir çizgide eserler vermiştir. 13 Aralık 1979’da kanser nedeniyle vefat etmiştir. Türk edebiyatında derin izler bırakan bir sanatçıdır.
HAYATI
Behçet Necatigil, İstanbul’un Fatih semtinde doğdu. Babası, bir medrese hocası olan Hacı Necati Efendi’dir. Çocukluğu ve gençliği, İstanbul’un tarihi dokusu içinde geçti; bu, onun eserlerinde kentin izlerini sıkça görmemizin nedenlerinden biridir. 1936’da Kabataş Erkek Lisesi’ni bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’ne girdi ve 1940’ta mezun oldu. Üniversite yıllarında edebiyatla daha yoğun bir bağ kurdu ve ilk şiirleri bu dönemde yayımlanmaya başladı. Mezuniyetinin ardından çeşitli liselerde edebiyat öğretmenliği yaptı. Zonguldak, İstanbul (Kabataş Erkek Lisesi ve Çapa Eğitim Enstitüsü) gibi şehirlerde görev aldı. Öğretmenlik, onun edebiyat anlayışını şekillendirdi; öğrencilerine hem klasik hem modern Türk edebiyatını sevdirme çabası, eserlerindeki titizliği ve derinliği de etkiledi. 1979’da kanser hastalığına yenik düşerek hayatını kaybetti.
EDEBİ KİŞİLİĞİ VE ŞİİR ANLAYIŞI
Behçet Necatigil, İkinci Yeni şiir hareketinin soyut ve imgeci anlayışına mesafeli durmuş, daha çok bireysel ve toplumsal temaları işleyen, anlaşılır ama katmanlı bir şiir dili geliştirmiştir. Onun şiirlerinde “küçük insan”ın hikayeleri, aile bağları, evin sıcaklığı ama aynı zamanda yalnızlık ve geçicilik hissi ön plandadır. İstanbul’un eski mahalleleri, dar sokakları ve sıradan insanların yaşamları, onun eserlerinde adeta birer kahramana dönüşür.
Şiirlerinde biçimsel olarak serbest vezni tercih etse de, hece ölçüsüne ve geleneksel Türk şiirine de hâkimdi. Divan edebiyatından ve halk edebiyatından beslenen unsurları modern bir yaklaşımla harmanladı. Telmih sanatına sıkça başvurmuş, özellikle mitolojik, tarihi ve edebi göndermelerle şiirlerini zenginleştirmiştir. Örneğin, eserlerinde geçen imgeler ve semboller, okuyucunun kültürel birikimini harekete geçirerek derin anlam katmanları yaratır.
ÖDÜLLERİ VE ETKİSİ
Necatigil, 1957’de Eski Toprak ile Yeditepe Şiir Armağanı’nı, 1964’te Yaz Dönemi ile Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü’nü kazandı. Ölümünden sonra adına “Behçet Necatigil Şiir Ödülü” düzenlenmeye başlandı; bu ödül, Türk şiirine katkı sağlayan şairlere verilmektedir.
Edebiyatımızda, özellikle 1950 sonrası Türk şiirinde bir köşe taşıdır. Attilâ İlhan, Cemal Süreya gibi çağdaşları üzerinde etkisi olmuş, ancak hiçbir akıma tam anlamıyla bağlanmadan özgün bir çizgi sürdürmüştür. Onun eserleri, hem akademik çalışmalarda hem de edebiyatseverler arasında hâlâ yoğun ilgi görür.
Necatigil’in ev kavramına vurgusu, kendi aile hayatından da beslenir. Eşi Huriye Hanım ve çocuklarıyla olan bağı, şiirlerinde sıkça hissedilir.
İstanbul’a duyduğu sevgi, onun eserlerini bir “şehrin şairi” yapar. Kapalıçarşı, Beyoğlu, Fatih gibi mekanlar, şiirlerinde canlı birer tablo gibi işlenir. Radyo oyunları, dönemin sınırlı teknolojik imkanlarına rağmen, hikaye anlatıcılığındaki ustalığını gösterir.