AYTHESOD Başkanı Ramazan Akpınar: Sadece ceza ile değil, önleyici politikalarla trafik kazalarını azaltmalıyız!

Ankara Yük Taşımacılığını Destekleyici Hizmet Verenler Esnaf Odasını (AYTHESOD) Başkanı Ramazan Akpınar, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya tarafından açıklanan “Motosiklet Kazalarının Önlenmesine Yönelik Eylem Planı”na tepki gösterdi. Akpınar "Bir planı sadece ceza uygulamaları ile hayata geçirmek yerine, motosiklet sürücülerinin güvenliğini artıracak önleyici tedbirlerin hayata geçirilmesi gerekir" dedi.

Konu ile ilgili olarak yeniankara.com.tr muhabiri ile görüşen Akpınar, motokuryelerin karşılaştıkları sorunları ve çözüm önerilerini şu şekilde sıraladı:

"CEZA YAZMAKLA ÖNLEM ALINIR MI?"

Türkiye genelindeki 30 milyon araçtan yüzde 20'sinin, yani 1 milyon 200 bininin motosiklet olduğu söyleniyor. Ancak bu eylem planı, sadece motosiklet sürücülerine yönelik bir ceza planı olarak açıklanmış olsa da, biz daha geniş ve önleyici bir yaklaşımın benimsenmesini isterdik. Motosiklet sürücüleri daha çok kaza yapıyor gibi bir durum ortaya çıktı. Sayın Bakan, 'motosiklet kazaları son 6 yılda arttı' diyor. Şimdi bu kadar motosiklet artıyorsa, doğal olarak motosiklet kazaları da artar. Araç sayısı arttığında bir önlem alındı mı? Bir yol önlemi alındı mı? Ceza yazmak ile önlem olur mu? Parası olan cezayı öder geçer. Şimdi mantıklı bir ceza vermek lazım. Bir yılda 6 kere trafik ışığına girip ceza yiyen bir sürücü olmuş mudur? Bence olmamıştır. Her ceza yediğinde 20 puanın düşüyorsa 5 kere yakalandığında iş mantıken bitiyor. Bu cezalar mantıklı mı, bunu düşünmek lazım. Sadece ceza ile değil, önleyici politikalarla trafik kazalarını azaltmalıyız. Bize kalıcı çözümler lazım.

“GÜVENLİ VE DÜZENLİ BİR SİSTEM İÇİN STANDARTLAR BELİRLENMELİ”

Trafik kazalarında otomobiller, kamyonlar, ticari taksiler ve dolmuşlar arasında ayrım yapabiliyorken, motosikletler için böyle bir ayrım yapılamıyor. Kuryeleri özel kullanıcılarından ayırmamız gerekiyor. Bunun için tek tip motosiklet rengi belirlenmeli. Örneğin, motosikletin rengi beyaz, çantası kırmızı olabilir. Ayrıca, kuryelerin üzerinde 'kurye' yazan bir yelek veya kask bulundurulması sağlanmalı. Bu şekilde, kuryelerin motosiklet kazalarındaki durumları daha net bir şekilde raporlanabilir ve tutanak tutulabilir. Çantalar, kutular ve yelekler, işten çıkarıldıktan sonra satılmak için piyasaya sürülüyor ve firmalar bunları düşük fiyata alıp yüksek fiyata satabiliyor. Bu durum, kurye işinin karışmasına neden oluyor çünkü her işe giren, bu malzemeleri alabiliyor. Bu nedenle, kurye işinin daha güvenli ve düzenli olması için standartların belirlenmesi gerekiyor.

“MESLEKİ YETERLİLİK BELGESİ ZORUNLULUĞU GETİRİLMELİ"

Motorlu Sürücü Kursları'nda verilen motosiklet eğitimleri yetersiz. Kuryeler için özel bir eğitim verilmesi şarttır. Güvenli sürüş, teknik sürüş ve kuryelik eğitimi gibi. Normal bir sürücü ile kurye sürücüsü arasındaki fark göz önünde bulundurularak, mesleki yeterlilik belgesi ve meslek eğitimi zorunluluğu getirilmelidir. Ayrıca, motosikletlerde cep telefonu kullanımı ve navigasyon gibi teknolojik gereksinimler için eğitimler verilmesi, kulaklık kullanımı ve kameraların zorunlu hale getirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu konularla ilgili açıklamalar yapılmadı. Kuryeler cep telefonunu kullanarak navigasyonu takip ettiklerinde telefonlarının sabit olması ve kulaklık kullanmaları gerekiyor. Dolayısıyla kaza da trafikte, kuryelerin paketi teslim etmek için adrese giderken hem navigasyona hem de müşteriye bakmasıyla oluşuyor. Bu durumda, kuryeler müşteriyle konuşurken dikkatsiz olabiliyor ve bu da güvenlik sorunlarına yol açabiliyor. Ayrıca, sadece cezaların artırılması tek başına yeterli değil, firmalara da yaptırım uygulanması gerekiyor. Çünkü firmalar kuryeleri 16- 18 saat çalıştırıyor. Bir de zaman süresi de var.

“KURYELER İÇİN GÜVENLİK EKİPMANLARINDA VERGİ DÜZENLEMESİ YAPILMALI”

Şu anda sadece kırmızı ışıkta geçmenin cezası ve 6 ihlalde ehliyetin askıya alınması gibi durumlar var, ancak bu kesin bir kural değil. Ayrıca, trafikte kask kullanımı ve motorlu taşıtlar için olan kurallar da yeterince denetlenmiyor. Kask zorunluluğu olduğu halde birçok kurye kask takmıyor. Bu konuda daha fazla denetim yapılmalı ve eğitime önem verilmelidir. Puan sistemiyle ilgili de, eğer bir kişi sürekli trafik ihlali yapıyorsa, bu kişinin cezaları artırılmalı, ancak bu tür uygulamaların yeterli olup olmadığı sorgulanmalı. Kaskların kalitesi ve güvenliği de büyük bir sorun. Kuryeler en ucuz kask neredeyse onu alıyor. Lakin bu kaskların hiçbir güvenliği yok. Örneğin, kaliteli bir kask almak için İstanbul Fuarı'nda 22 bin TL. Bu tür kasklar daha pahalıya mal olabiliyor, ancak daha kaliteli kasklar 50 bin TL'ye kadar çıkabiliyor. Kask zorunlu olsa da kuryeler genellikle kaliteli kaskları temin edemiyor, çünkü fiyatlar çok yüksek. Kaliteli kaskların pahalı olmasının sebeplerinden biri ithal olmaları ve yüksek ÖTV ile KDV oranlarıdır. Bu yüzden gönlüm, ekipmanlarda indirim yapılması ve bu ürünlere daha fazla destek verilmesi gerektiğini söylüyor.

Telefon kullanımını yasaklamak yerine, kurye için bu konuda zorunlu ekipmanlar, örneğin kulaklık ve interkom gibi güvenli araçlar sağlanmalı, böylece hem kaza oranları düşer hem de kuryelerin güvenliği artar. Ayrıca, denetimlerin artırılması gerektiğini düşünüyorum. Cezalar önemli olsa da, asıl çözüm ÖTV ve KDV indirimi gibi desteklerle ekipmanların daha ulaşılabilir hale getirilmesidir. Sadece ceza yazmak, caydırıcı olamaz. İnsanları koruyacak ve teşvik edecek düzenlemelere ihtiyaç var. Kuryelere, kask, interkom, kamera, mont, yelek, pantolon, ayakkabı ve eldiven gibi ekipmanların zorunlu hale getirilmesi gerektiğini savunuyorum. Çünkü kuryeler günlük 13 ila 18 saat arasında trafikte vakit geçiriyor ve bir kaza durumunda iyi bir ekipman, hayat kurtarabilir.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, eylem planından sonra çıkaracağı yönerge sonrası kazaların azalacağına inanıyorum. Ancak, yönetmelikte bir eğitim veya kurye saatlerinde yaptırım yoksa, firmaların hız baskıları engellenmiyorsa, bunların önlenmesi mümkün değil.