14 Mart Tıp Bayramı! Sağlık çalışanlarının sorunları büyüyor!

Sağlık çalışanları, toplumun en kritik alanlarından birinde hizmet verirken birçok zorlukla karşılaşıyor. Pandemi süreciyle birlikte daha da belirgin hale gelen bu sorunlar, sağlık sisteminin sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşıyor.

14 Mart Tıp Bayramı! Sağlık çalışanlarının sorunları büyüyor!

Türkiye’de her yıl 14 Mart'ta kutlanan Tıp Bayramı, sağlık çalışanlarının özverili mücadelesini onurlandırıyor. Tıp Bayramı’nın kökeni, 14 Mart 1827’de II. Mahmud döneminde Hekimbaşı Mustafa Behçet Efendi’nin girişimiyle kurulan Mekteb-i Tıbbiyye-i Şahane’ye dayanıyor. Modern tıp eğitiminin başladığı bu tarih, 1919 yılında işgal altındaki İstanbul’da tıp öğrencileri tarafından da anılmış ve o günden bu yana sağlık çalışanları için özel bir gün olarak kutlanmaya devam etti.

Bugün, doktorlar başta olmak üzere tüm sağlık personeli, fedakârca çalışarak insan sağlığını koruma yolunda büyük bir emek harcıyor. Özellikle pandemi döneminde sağlık çalışanlarının gösterdiği kahramanca mücadele, mesleklerinin ne kadar kutsal olduğunu bir kez daha ortaya koydu.

Sağlık çalışanları, toplumun en kritik alanlarından birinde hizmet verirken birçok zorlukla karşılaşıyor. Pandemi süreciyle birlikte daha da belirgin hale gelen bu sorunlar, sağlık sisteminin sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşıyor.

İşte sağlık çalışanlarının en çok karşılaştığı sorunlar:

SAĞLIKTA ŞİDDET SORUNU!

Hastanelerde ve sağlık kurumlarında yaşanan fiziksel ve sözlü şiddet olayları, sağlık çalışanlarının en büyük sorunlarından biri. Hasta yakınlarının bilinçsiz tepkileri, yoğun çalışma temposu ve sistemdeki aksaklıklar, şiddet olaylarını artırıyor. Bu durum, sağlık çalışanlarının güvenliğini tehdit ederken, meslekten uzaklaşmalarına da neden olabiliyor.

YOĞUN ÇALIŞMA SAATLERİ VE İŞ YÜKÜ!

Özellikle kamuda çalışan doktorlar, hemşireler ve diğer sağlık çalışanları için uzun çalışma saatleri ve nöbetler büyük bir sorun. Birçok sağlık çalışanı, vardiya sistemleri ve yetersiz personel nedeniyle aşırı iş yükü altında çalışmak zorunda kalıyor. Bu durum tükenmişlik sendromuna, motivasyon kaybına ve sağlık problemlerine yol açabiliyor.

DÜŞÜK ÜCRET!

Sağlık çalışanlarının maaşlarının yetersiz olması ve ekonomik koşulların zorlaşması, özellikle genç doktorların ve hemşirelerin yurt dışına göç etmesine neden oluyor. Özel sektörde ve kamuda çalışan sağlık personelleri, yaptıkları işin karşılığını alamadıklarını düşünüyor.

Ağır nöbetler, stresli çalışma ortamı ve hasta yakınlarının baskısı, sağlık çalışanlarının ruh sağlığını olumsuz etkiliyor. Tükenmişlik sendromu, depresyon ve anksiyete, sağlık personelinde yaygın olarak görülüyor. Fiziksel olarak da ayakta ve hareket halinde çalışmak zorunda oldukları için kas-iskelet sistemi rahatsızlıkları sıkça yaşanıyor.

Sağlık çalışanlarına yönelik yeterli destekleyici politikaların olmaması, çalışma koşullarını daha da zorlaştırıyor. Şiddeti önleyici yasaların yetersizliği, özlük haklarının korunmaması ve sağlık personeli sayısının ihtiyacı karşılamaması sağlık çalışanlarını zor durumda bırakıyor.