Daron Acemoğlu: Türkiye’nin geleceği demokrasi ve kurumsal reformlarda

Nobel ödüllü ekonomist Prof. Dr. Daron Acemoğlu, Türkiye Kurumsal Yatırımcılar Derneği’nin (TKYD) düzenlediği zirvede yaptığı konuşmada, Türkiye'nin ekonomik ve sosyal gelişimi için işleyen bir demokrasinin ve güçlü kurumların önemini vurguladı.

Daron Acemoğlu: Türkiye’nin geleceği demokrasi ve kurumsal reformlarda

Acemoğlu, Türkiye’nin genç ve dinamik potansiyelini kaybetmeye başladığını belirterek, önümüzdeki 20 yıl içinde kurumsal ve beşeri sermaye reformlarının kaçınılmaz olduğunu ifade etti.

DÖRT ANA BELİRSİZLİK VE TÜRKİYE’NİN KONUMU

Acemoğlu, dünya genelinde etkili olan dört temel belirsizlik faktörünü "yapay zekâ, eşitsizlik ve istihdam, yaşlanan nüfus ve iklim değişikliği" olarak sıraladı. Bu unsurların teknolojiye bağlı olduğunu belirten Acemoğlu, Türkiye'nin teknolojiyi doğru kullanmadığını ve bu nedenle büyüme ve üretkenlik açısından geride kaldığını dile getirdi.

"Kurumlarımızın ve beşeri sermayemizin doğru bir şekilde kullanılması gerekiyor." ifadelerini kullanan Acemoğlu, Türkiye’nin demografik avantajlarını hızla yitirdiğine dikkat çekti.

TÜRKİYE'NİN DEMOGRAFİK VE EKONOMİK RİSKLERİ

Türkiye'nin genç nüfus avantajını kaybetmekte olduğunu belirten Acemoğlu, yaşlanma hızının Japonya ile yarışır durumda olduğunu ifade etti. Ayrıca erken emeklilik sorununa dikkat çekerek, çalışan nüfusun sigortalı yükü karşısında azaldığını ve Türkiye'nin daha uzun çalışma dönemlerine ihtiyaç duyduğunu söyledi.

Acemoğlu, son yıllardaki büyümeyi ise "düşük kaliteli" olarak tanımladı:
“2006’dan itibaren toplam faktör verimliliğinde sıfır büyüme var. Teknolojiye ve insan kaynaklarına yatırım yapılmadığı için Türkiye verimsiz büyüyor.”

TEKNOLOJİ ÜRETİMİ VE EŞİTSİZLİK

Türkiye'nin teknolojide gelişim sağlayamadığını ifade eden Acemoğlu, orta yüksek teknoloji ürünlerinin ihracatındaki artışın 2007’den sonra durduğunu vurguladı. Ayrıca yatırımların daha çok inşaat sektörüne yöneldiğini, makine ve teçhizat yatırımlarının düşük kaldığını belirtti.

Bu durumun gelir dağılımında da olumsuz etkiler yarattığını söyleyen Acemoğlu, “Gelirin büyük kısmı en zengin yüzde 1’e gidiyor. Üretkenliği artırmadığınızda ücretleri yükseltmek mümkün olmuyor.” dedi.

EĞİTİM VE BEŞERİ SERMAYE EKSİKLİĞİ

Acemoğlu, Türkiye’nin gençleri teknoloji çağına hazırlayamadığını belirterek lise eğitiminin yetersiz olduğunu, yüksek lisans ve doktora düzeyindeki eğitimin ise birçok ülkenin gerisinde kaldığını söyledi.

“Türkiye yeterince teknolojiye ve kalifiye elemanlara yatırım yapmıyor. Bu da uzun vadede büyüme potansiyelini sınırlıyor.” ifadelerini kullanan Acemoğlu, gençlerin teknoloji üretimi için yeterli eğitim alamadığını dile getirdi.

DEMOKRASİ VE KURUMLARIN ROLÜ

2008’den sonra Türkiye’nin kurumsal reformlarda gerilediğini ifade eden Acemoğlu, güçlü kurumların önemine dikkat çekti. Demokrasi, hukukun üstünlüğü, siyasi istikrar ve yolsuzluğun kontrol altına alınması gibi alanlarda zayıflama yaşandığını belirten Acemoğlu, şu uyarıda bulundu:
“Türkiye’nin geleceği demokraside. Ancak demokrasiyi ve kurumları güçlendirmek için kısa bir zaman penceresi kaldı.”

Acemoğlu, yapay zekâ ve iklim değişikliği gibi küresel değişimlerin risklerle birlikte fırsatlar da sunduğunu belirtti. Ancak bu fırsatlardan yararlanmak için Türkiye’nin insan kaynaklarına, teknolojiye ve kurumlara yatırım yapması gerektiğini vurguladı.

“Türkiye’nin potansiyeline inansam da önümüzde çalkantılı bir dönem var. Şimdi harekete geçilmeli, yoksa genç ve dinamik potansiyelini kaybedecek.”